Daha detaylı bilgi almak için kanalımıza abone olmayı ve hesaplarımızı takip etmeyi unutmayın
Antik Çağın Olymposu Uludağ
Gezi – Seyahat Nis 22, 2020
Uludağ Bursa ili sınırları içinde yer alan Volkanik bir dağdır. Dağda yer alan kayak pistleri ve oteller nedeniyle Uludağ kış tatili için idealdir. Biz de bu güzelliği elbette kışın görmek istedik ve sabah saat 6 gibi yola çıktık. İstanbul Bursa arası Osmangazi Köprüsü yapıldıktan sonra 2 saat 10 dakika gibi bir sürede kat edilebiliyor. Eğer aracınız yoksa şehir merkezinden araçlar oteller bölgesine kadar götürmektedir. Bir de teleferik alternatifi var ki en kısa süren yolculuk budur. Bizim aracımız olduğu için kendi aracımızla çıkmayı tercih ettik. Bursa merkeze gelince hemen çekirge tarafından çıkan yoldan tırmanmaya başladık yolun yarısına dahi gelmemiştik aracımız durdu.
İnkaya- Uluçınar
Öyle bir yere gelmiştik ki kocaman bir çınarın gölgesinde kurulmuş bir köy vardı burada. İnkaya Köyü için büyük bir gelir kaynağı olan 600 yıllık bu Uluçınar gölgesinde oturup köylü kadınların yaptığı gözlemeler eşliğinde mis kokulu çayımızla birlikte harika bir kahvaltı yaptık. Kahvaltıda yöresel pek çok ürün vardı. Ama en lezzetli olanlar peynir, zeytin incir reçeli ve gözlemeydi. Çaylarımızı içip fotoğraf çekildikten sonra yola koyulduk.
Hava soğumaya başlamıştı kaloriferin ısısını artırdık. Jandarma kontrol noktasını geçtikten sonra yukarı doğru tırmanmaya başladık. Sağlı sollu çay bahçeleri ve tesislerin yanı sıra bir de açık hava sineması gördük yol kenarında. İlerledikçe hava daha da soğumaya yavaş yavaş kar atıştırmaya başladı. Biraz daha yukarı çıkınca kar artık Uludağ yollarını kapatmaya başlamıştı. Arabamızda kış lastikleri olmasına rağmen bizi durdurup zincir takmamızı istediler.
Sarıalan- Uludağ Milli Parkı
Zinciri taktıktan sonra neden böyle ısrarcı olduklarını daha iyi anladık. Kontrolden kaçıp zincir takmayan araçlar birer ikişer kayarak sıralanmışlardı yol kenarına. Nihayet Sarıalan denilen Uludağ Milli Parkı tesislerinin olduğu açıklığa geldik. Burası aynı zamanda Teleferik için de son durakmış eskiden. Ama artık oteller bölgesine kadar teleferikle gidebilmek mümkün.
Burada kendin pişir tarzında restoranlar olduğu gibi çay bahçesi olarak hizmet veren bir tesis de mevcut. Aynı zamanda piknik yapmak isteyenlere ücretsiz verilen piknik masaları da ağaçların altlarına serpiştirilmiş park boyunca. Bazılarının üzerleri kapalı kameriye şeklinde yapılmış.
Burada fazla kalmak istemediğimiz İçin çabuk ayrıldık. Ayrılmadan önce bir arkadaşımız Uludağ hatıra fotoğrafı çektirmek için ağaçların oraya gitmek istedi. Yol boyunda biriken karların içine adım atar atmaz beline kadar kara gömüldü. Onu kurtarmaya çalışan bir iki kişi daha gömülünce çareyi bir sopa uzatmakta bulduk. Sopaya tutundular da öyle yukarı çekebildik.
Uludağ Oteller Bölgesi
Uludağ Oteller Bölgesi denilen yere varmak yine en az bir yarım saat sürdü. Her yer karla kaplanmış ve buz tutmuştu. Tam bir Uludağ macerası yaşıyorduk anlayacağınız. Bir taraftan aheste yağan kar diğer tarafta heyecan nihayet vardık Oteller Bölgesi mevkiine.
Burada aracımızı bıraktıktan sonra telesiyeje binmek için yürüdük. Telesiyej daha çok kayakçıların ve snowboard yapanların kullandığı bir ulaşım aracıdır. Ama Uludağ kayak pistinin bu kısmında zirve denecek yerine tırmanmak mümkün olmadığından manzarayı görmek için binmek zorundaydık. Aslında yüksekten çok korkmama rağmen buraya kadar gelmişken bu deneyimi yaşamadan olmazdı. Oldukça pahalı olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Üzeri açık bir bank düşünün tepesindeki bir direkle bir tele bağlı ve kayarak yukarı çıkıyor. Bizim şansımıza sis yüzünden pek bir şey göremedik. Zirveye çıkınca sucuk kokusunu duyunca birden acıktık. Ya da temiz hava acıktırdı bilmiyorum ama aşağıya iner inmez yarım ekmek arası sucuğu mideye indirdik. Yanında elbette çay içtik.
Kayak Kiralamak
Arkadaşlarımızdan ikisi kayak kiralamak istedi gayet makul bir fiyat söylediler, şaşırdık. Meğer o fiyat saatlik ücretiymiş kayak takımının. Bir de hoca tutmak isteyenler önceden rezervasyon yaptırmak zorundaymış. Kaymayı bilmediğimiz için bunu yapamadık tabi bu durumda. Biz de kızaklarımızı arabadan aldık ve kızakla kayma pistinden kaymaya başladık. Kızağı olmayanlar için saatlik kızak da kiralamak mümkün. Çocuklar gibi eğlendik. Yanaklarımız kıpkırmızı olmuştu. Ve inanmayacaksınız ama yine acıktık. Sarıalan içinde gördüğümüz o restoranda çok da pahalı olmayan ama ortalamanın üzerinde bir fiyata yemeğimizi yedikten sonra yola koyulduk. Hava kararmadan aşağıya inip otelimize yerleşmek için sabırsızlanıyorduk. Otelimiz termal bir oteldi. Bursa Kükürtlü ’de yer alıyordu.
Bir dahaki yazımda anlatacağım Bursa gezime bu oteldeki kaplıca keyfini anlatarak başlamak istediğimden bu maceramızı burada sonlandırıyorum. Ama Uludağ ve tarihi önemini anlatmadan sizlerden ayrılmayacağım.
Bursa’nın Koruyucusu Adı Gibi Uludağ
Günübirlik gidilebileceği gibi çok çeşitli konaklama alternatifleri de sunan Uludağ Bursa ili sınırları içindedir. Eteklerinde kurulan Bursa’nın koruyucusu, adı gibi Uludağ her zaman güven verir şehir insanına. Antik çağ tarihçisi Herodot, M.Ö. 455 yılında yazdığı tarih kitabında dağın adının Olympos olduğunu belirtir. Roma İmparatorluğu Hristiyanlık dinini benimsedikten sonra Nilüfer Çayı’ndan Uludağ zirvesine kadar 24 tane manastır yapılır.
Orhangazi Bursa’yı fethettikten sonra keşişler bu manastırları terk ederler. Buralar sonradan Geyikli Baba, Abdal Murat, Doğlu Baba gibi Müslüman din adamlarının inziva yerleri olmuştur. Bu dağa Keşiş Dağı adı verilmiştir. Cumhuriyet döneminde adı Uludağ olarak değiştirilmiş olsa da hala o zamanki kaynaklarda Keşiş Dağı olarak geçmektedir.