Bursa Tarih Demek

Bursa tarih demek” dedi bir arkadaşımız. Akşam Uludağ dönüşünde arabada Bursa hakkında konuşuyorduk. Hepimiz Bursa için bir şeyler söyledik. Kimi doğallık, kimi kar, kimi kaplıca, kimi ipek, kimi İskender dedi. Ancak arkadaşımın söylediği bu kelime çok güzeldi. Bursa tarih demek gerçekten. Her yanı hatta yürüdüğümüz yol bile kim bilir kaç yüzyıllık? Her yanı tarihe tanıklık etmiş bir eserle dolu olan bu abide şehiri keşfetmek için sabırsızlanarak otelimize gittik. Uludağ dönüşünde otelin termal havuzunda dinlenmek harika bir deneyim oldu.

Sabah kalktığımızda bugünkü Bursa gezisi için hazırdık. Bursa da gezilecek yerler dendiğinde bunun tek bir güne sığmasının imkansız olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Çünkü Bursa ile çevresinde tarihi ve doğal güzellikleri o kadar çok yer var ki.

Bursa da Gezilecek Yerler

Sabah kahvaltımızı otelin kahvaltı salonunda yaptıktan sonra Kültürpark içinde biraz gezindik. Parkın içindeki yapay gölette kuğuları besledik. Tam da şehrin ortasında bu kadar doğal bir ortamı bulabilmek harikaydı. Doğadan ayrılmadan Botanik Park ve artık Türkiye’de sadece birkaç tane kalan doğal hayata yakın hayvanat bahçesini gezdik.

Öğlen yemeği için burada meşhur olan İskender Kebap yemek için Şehir merkezine gittik. İşin garip tarafı Bursa ile özdeşleşmiş İskender Kebap isimli yemeği bulmak sadece tek bir restoran zincirinde mümkün. Diğerleri adını değiştirerek Bursa Kebap olarak satış yapıyorlar. Biz orjinalini yemek için tam da öğle yemeği saatinde 45 dakika sıra bekledik. Bu kadar beklediğimize değdi mi? Bursa gezisi yapıp da İskender yemedim dememek için yenilebilir.

Bursa Ulucami

Yemekten kalkınca buranın en ünlü camii olan Bursa Ulucami ziyareti yaptık. İçindeki şadırvanın sesi çok rahatlatıcıydı. Dışarıdan daha küçük görünen camii içine girdikçe büyüyor sanki. Kâbe örtüsünün bir örneği kıble tarafında çerçevelenmiş şekilde duruyor. Ünlü hat sanatçılarının eserleri duvarlarda asılı duruyor. Bir tarafta sürekli Kur’an-ı Kerim okunmakta diğer tarafta insanlar namaz kılmakta. Birçok gezi grubu da rehberleri ile camiinin içinde dolanmaktaydı. Biz de bir tur rehberine kulak misafiri olarak bu camiyi ve özelliklerini dinledik. En çok ilgimi çeken özellikle sabah namazlarında burada çok insan olduğu ve asla hiç birinin dışarda kalmadığı ile ilgiliydi. Camiinin özelliğinin gelen hiç kimsenin dışarda kalmaması imiş. Sanki tuğladan yapılmış statik bir yapı değil de genişleyen dinamik bir yapısı varmış gibi anlattı rehber.

Bursa Kapalıçarşı

Ulucami sonrasında meşhur Bursa Kapalıçarşı ziyareti yapmadan olmazdı. İğneden mobilyaya kadar bu çarşıda bulamayacağınız hiçbir eşya yok. Hatta daimi bir pazaryeri dahi var. Havlu satan bir sürü dükkanın bulunduğu kısımdan çarşıya girdik. Sonrasında bağlantılı olduğu daha çok kuyumcuların bulunduğu çarşıya girdik ama alt çarşıya girmeye cesaret edemedik. Çünkü o kadar büyük ve labirentvari bir çarşı ki kaybolmamak için navigasyon kullanmak zorunda kaldık. Buna rağmen birkaç esnafa Kozahan’ı sorduk.

Kozahan, önceden ipek kozası satıcılarının pazarıymış. Ondan önce de kervanların konaklamaları için otel vazifesi yapmış. Şimdilerde ise alt kat ve avluda çay bahçeleri üst katta ise Bursa ipeği ile yapılmış eşyaların en güzel örneklerini bulabilirsiniz. Avluda oturup sıcacık simit eşliğinde çay içtik.

Diğer Bursa Değerleri

Diğer Bursa değerleri konusunda az çok fikrimiz olsa da gözümüzle görüp havasını koklamak başka bir duygu uyandırıyordu hepimizde. Tarihin etkilerini görüp zamanında padişahların ve evliyaların gezdiği sokaklarda yürümek, onların dua ettiği yerlerde dua etmek ayrı bir maneviyat yükledi hepimize.

KozaHan kapısından çıkınca biraz yürüdük ve karşımızda PirinçHan belirdi.  Girişi sokak içinden olan bu han daha çok sanatçıların olduğu bir han ama bahçesinde restoran ve çay bahçeleri var. Kendimi “tarihin içinde burada neler yaşandı acaba” diye düşünürken buldum bir anda. Bursa öyle bir şehir ki başınızı nereye çevirseniz her yerde tarihi bir yapıyla karşılaşmak mümkünmüş gerçekten. Buradan çıkınca Meşhur Tophane Meydanı’na gittik. Yürüyerek gitmenizi öneririm. Arabaya park yeri bulmak oldukça zor burada. Tophane’de Osman Gazi Ve Ertuğrul Gazi Türbeleri bulunuyor. Onları ziyaret ettik ve buraya neden tophane dendiğini adeta ispatlarcasına orada duran top arabasını gördük. Seyir terasında manzara nefisti. Bursa için oldukça geniş açılı bir panoramik manzara sunan seyir terasından fotoğraflar çektik.

Buradan aracımızla Bursa Yeşil Türbe ve Yeşil Cami’ye gittik. Ziyaretlerimizi Emir Sultan Hazretlerinin Türbesi ve Camii ile devam ettirdik. Meşhur “Irgandı Köprüsü” üzerindeki kültür merkezi ile tarihi kütüphane ziyaretinden sonra Mahfel’ de kahve içtik. Aksam yemeği için Tarihi Hünkâr Köşkü için yer ayırttığımızdan oraya doğru yola çıktık. Gitmeden önce arkadaşımız Somuncu Baba türbesini ziyaret etmek istedi fırını hala çalışmaktaydı ama türbe tadilattaydı. Biz de dışarıdan dua ettik ve mis kokulu ekmeklerden alıp askıda ekmek bıraktık.

Yukarı doğru dar sokaklardan aracımızla tırmanarak nihayet Hünkâr Köşkü yoluna vardık. Yoluna diyorum çünkü arabayı bahçeye park edemedik. Yola park edip yürüdük. Burada önceden ayırttığımız için masa bulmakta sıkıntı çekmedik. Hatta cam kenarında bir masada ışıklar altındaki Bursa şehri manzarasına bakarak gerçekten çok lezzetli yemekler yedik. Çayımızı içmek için aşağıda bulunan çay bahçesini tercih ettik ki manzara orada da harikaydı.

Nihayet akşam olmuştu ve biz otelimize termal havuzumuza gittik. Bursa bir güne gezilip bitmeyecek kadar büyük bir şehir. Sadece çarşı için bile bir gün yeterli gelmeyebilir. O nedenle sadece görmek için değil Bursa tarihi dokusu içinde hissetmek için daha uzun süreli gelmeye kendi kendimize söz verdik.